Merhaba sevgili okurlar,
Obstetrik (doğumsal) nedenli brakialpleksus felci muhtemelen ilk kez Londra’lı bir doğum hekimi olan William Smellie tarafından dökümante edilmistir. Bu olgu Smelli’nin ölümünden 1 yıl kadar sonraya tarihlenen” A Collection of CasesandObservations in Midwifery, Volume: 2, London, MDCCLlV”başlıklı kitapta aktarılmaktadır.
Yaklaşık 100 yıl kadar sonra Danyau, zor bir doğum sonrası dünyaya gelen ve hemen kaybedilen bir bebeğin otopsisinde yanlış forseps uygulama tekniğine bağlı olarak geliştiğini düşündüğü fasial sinir ve brakialpleksusa ait hasarlanma tespit etmistir. Obstetrikbrakialpleksus felci olan bebeklerdeki tipik parmak ve el bileği fleksiyonu, hafif dirsek fleksiyonu, önkol pronasyonu ve sarsakkol tablosunu ayrıntılı olarak 1872 de yayımlanan kitabında Boulogne’ dan CuillaumeBenjaminAmandDuchenne tanımlamıştır. Bu kitabında dört olgudan söz etmektedir. Duchenne belki de obstetrikbrakialpleksus felcinde de patogenezin bilimsel anlamda ilk analizini yapan kişidir.
Traksiyonun brakialpleksus üzerindeki etkileri, “Policeman’s tip” ve daha sonra bu benzetmenin olası sosyal sakıncaları nedeni ile bunun yerine “porter’s tip” tanımlamaları Duchenne tarafından yapılmıştır. Tedavide elektrik stimülasyonu kullanımı düşüncesi de Duchenne’ e aittir.
Brakialpleksus yaralanması nedir?
Doğum sırasında BrakialPleksus denilen omuzda koltuk altından geçen sinir grubunun zedelenmesine doğumsal brakialpleksus yaralanması denir. Bu sinirler boyun omurları arasından çıktıktan sonra birbirleriyle birleşerek bir ağ oluştururlar, bu ağdan çıkan çevresel sinirler de omuz çevresi, kol ve parmak kaslarını hareket ettirirler ve aynı zamanda bu bölgenin hissiyatını diğer bir deyişle dokunma duyusunu taşırlar. Brakialpleksus yaralanmaları yeni doğanlarda ve çocuklarda görülür ve ömür boyu sürer.
Bu yaralanmaların çoğunun nedeni doğum esnasında omuz ve boyundaki sıkışmalardır. Özellikle iri doğan bebeklerde ve forsepsle yapılan doğumlarda daha sık görülür. Bebeğin her iki kolunu eşit hareket ettirememesi, etkilenen kolda renk değişikliği ve şişlik, kol kaslarında hissedilen yumuşaklık, elin yumruk yapılamaması, parmak uzatılınca kavranamaması, köprücük kemiği üzerinde tek taraflı şişlik, elin ağza götürülememesi, cisimlerin hep tek elle kavranması, yüzükoyun yatırıldığında o kolunu dışarıya çıkaramaması, oturma dengesinin geç gelişmesi ve etkilenen kol tarafına düşme eğilimi şeklinde çeşitli belirtileri vardır.
Brakialpleksus yaralanması tipleri:
1> Erb-Duchenne tipi: Omuz çevresi paralizisi mevcuttur. C-5, C-6 tutulumu görülür.
2> Tam paralizi: Tüm brakialpleksus tutulumu söz konusudur.
3> Klumpke tipi: C-8, Th1 tutulumu vardır. Hornersendromu (Miyosis, ptosis, enoftalmus) görülebilir. Nadirdir.
Klinik belirtiler: Doğum sonrası üst ekstremite dirsek ekstansiyonda, hareketsizdir. Yaralanma olan tarafta Moro refleksi yoktur. Önkol ve eli tutan olgularda Grasp refleksi yoktur.
Obstetrikalbrakialpleksus yaralanmasında konservatif tedavinin yetersiz kalacağının belirtileri şunlardır:
1. Hornersendromu
2. Dorsalskapular sinir tutulumu
3. Duyusal sinir tutulumu
4. 3. ayın sonunda dirsek fleksiyonunun olmaması
Ayırıcı tanı: Klavikula kırığı, humerus kırığı, serebralpalsy, kord tümörleri ile yapılır.
Brakialpleksus hasarlarının tedavisi
Brakiyalpleksus yaralanmalarının bir kısmı belirli bir tedavi uygulanmaksızın iyileşir. Fizyoterapi kuvvetin yeniden kazanılmasında ve kol ile elin kullanılmasında etkilidir
Ağrının azaltılması ve kolun daha fazla kullanılmasına olanak sağlanması için ilaç kullanmak gerekebilir.Cidditravmatik yaralanmalarda bazen ameliyat gerekebilmektedir.
(Bu konuda çalışan el cerrahisi uzman doktoruna danışılmalıdır)
Doğumsal BrakiyalPleksus Yaralanmasında Konservatif Tedavi
- Doğumu takiben etkilenmiş kolun 20 gün gövde üzerinde istirahati
- Eklem hareketleri (Fizyoterapistiniz tarafından her eklem için uygun tutuş şekli ve pozisyonu ile öğreniniz)
- Her iki elin birlikte çalıştığı aktiviteler
- Aktif hareketleri arttırıcı gelişimsel aktiviteler
- Ağırlık taşıma
- Duyu (Sensorik duyarlılığı) arttıran aktiviteler
- Ortez kullanımı (Fonksiyonu arttırıcı veya kontraktürü önleyici)
- Bantlamateknikleriileuyarım, pozisyonveyagevşemeyeyardımcıolma
(Bu konuda manuel terapi üzerine eğitim almış sertifikalı bir fizyoterapistten yardım alınız)
Erken dönemde fizyoterapi yaklaşımları ile etkilenmiş kolun reddilmemesi ve yapabileceği aktiviteleri arttırmak mümkündür. Aile doğumdan itibaren günlük yaşam içerisinde bebeğini beslerken, giydirirken, oyun oynarken nasıl yaklaşması gerektiği konusunda fizyoterapisti tarafından bilgilendirilirse gelişimsel problemler en aza indirilebilir veya önlenebilir.
Sinir Cerrahisi
Obstetrikparalizili hastaların tedavisinde geleneksel yaklaşım sinir iyileşmesinin plato çizdiği doğum sonrası birkaç yıl içinde cerrahi tedavinin gerçekleştirilmesi yönündeyken, modern yaklaşım erken cerrahi tedavinin seçilmiş bazı vakalarda uygulanması yönündedir. El fonksiyonlarının etkilendiği total BP yaralanmaları, Hornersendromu, üst pleksus yaralanması ve frenik sinir tutulumu, duyu bozuklukları ve deri ülserleri ve EMG’de kalıcı denervasyonpotansiyalleri, üst pleksus tutulumu ve 3-6. ayda biseps fonksiyonunun yetersiz olduğu olgularda cerrahi önerilir. Sinir ameliyatları bir yaşından küçük hastalar için uygun tedavi seçeneğidir.
Brakialpleksus yaralanmaları çok uzun süre takip ve rehabilitasyon gerektiren bir hastalıktır. Doğum sırasında oluşan ve kolun fonksiyonlarını etkileyerek çocuğun ilerde kolunu kullanamaması ve diğer hareketlerde bozukluk yaratan brakialpleksus yaralanmalarında erken teşhis, uygun cerrahi müdahale, erken rehabilitasyon ve aile eğitimi çok önemlidir. Doğumsal brakialpleksus yaralanmalarında erken tanı muayene ile konulur ve bebek takip edilir hiçbir gelişme olmazsa 3 ay sonra ameliyat edilir. Brakialpleksus yaralanmasının tedavisinde bazen sadece fizyoterapi yeterlidir. Bazı durumlarda da cerrahi müdahale ve fizyoterapi birlikte uygulanır. Brakialpleksus yaralanmasında iyileşme en fazla 1-18 aylık dönemde görülür. Tedaviden elde edilecek sonucun başarısı sinir zedelenmesinin tipine ve şiddetine bağlı olduğu kadar erken tanı ve tedaviye, erken başlanan rehabilitasyona, ekip çalışmasına ve ailenin aktif olarak rehabilitasyona katılımına da bağlıdır.
Sağlıklı ve sağlıkla kalın
Bilgilendirme amaçlıdır, doktorunuza danışmadan tedavi ve egzersiz girişiminde bulunmayınız.